Bu Psikolojik Gerçekler Hayata Farklı Bakmanızı Sağlayacak!

İnsan psikolojisi tam anlamıyla derya deniz. Hatta şu ana dek yapılan psikolojik deneyler ya da araştırmalar bile bu potansiyelin ancak yüzeyini kapsıyor diyebiliriz. Karmaşık bir denkleme benzetebileceğimiz insan psikolojisi kendi içinde büyük gizemler barındırıyor.

Psikolojik durumlarının çeşitliliğini milyonlarla ifade etmek olası. Önümüzdeki dönemlerde psikoloji biliminin ortaya çıkaracağı çok sayıda gerçeğin olduğu kesin. Bu yazımızda en azından şu ana dek bu özel bilim dalının keşfettiği bazı gerçeklerle sizi tanıştıracağız. Hazırsanız arkanıza yaslanın ve derin bir nefes alın, başlıyoruz.

1. Günümüzde Ortalama Bir Ergen 70 Sene Önce Akıl Hastanesinde Yatan Bir Akıl Hastasıyla Benzer Endişelere Sahiptir

Sert bir başlangıç yaptığımızın farkındayız; ancak psikoloji biliminin ortaya döktüğü gerçekler ne yazık ki acıdır. Yapılan araştırmalara göre ortalama 10 senede bir çocuklarda ya da yetişkin insanlarda kaygılanma eğilimi istikrarlı şekilde büyüyor. Bunun da belli gerçekçi nedenleri bulunuyor. Örneğin artık eskiden olduğu gibi sosyal kısıtlamalara karşı duyarlı değiliz. İş hayatımızda daha kolay değişiklikler yapabiliyoruz.

Sosyal yaşamın içinde eskiden olduğu gibi yer almıyoruz. Gittikçe daha geç yaşlarda evlenmeye başlıyoruz, yalız kalmayı yalnız vakit geçirmeyi istiyoruz. Zengin olmakla alakalı istekleriniz var ancak buna nasıl ulaşacağımızı bilemiyoruz, iyi bir ilişki yaşamak istiyoruz; ancak sevgilimize ne şekilde davranmamız gerektiği konusunda eksiklerimiz var. Artık her yerde çok daha fazla kan dökülüyor, daha fazla öfke daha fazla şiddet eylemi ve savaş var. Bu da bizler için dünyayı artık yaşanmaz kılıyor, buranın kaygı verici, tehlike uyandırıcı bir yer olduğunu düşünmeye başlıyoruz.

2. Katil Ne Kadar Zeki Olursa Olsun Bir Cinayet İtirafı Ortalama 3 Saati Geçmiyor

Çarpıcı bir psikolojik gerçek daha! Bir katile cinayeti işlediğini itiraf ettirmek pek kolay görünmez. Ancak belli tekniklerle ne kadar zeki olursa olsun bu kişiye bu itirafı yaptırmak 3 saatten fazla sürmüyor. Üstelik bu itirafı sağlarken herhangi bir şiddet eyleminden beslenmeye gerek yok. Sadece arkadaş ortamında, baskısız bir atmosferde bile bu itirafı yaptırmak olası. Fakat bazen de bir insanı işlemediği bir suça ikna edebilirsiniz. İşte zaten de asıl çarpıcı olan budur.

Olayları hatırlama süreçlerinde her defasında yeni imgeler ekleriz, onları sanki yeni baştan yazarız. Sorgulama memuru bazı detaylara hakimse sorgulama esnasında bu kişinin yaşamına ilişkin bazı sahte bilgiler ekleyerek hafızayı yeniden oluşturması mümkün. Kulağa pek inandırıcı gelmese de belli tekniklerle soruşturmanın sonunda kişi örneğin eski bir hırsızlık suçunu kabul edebilir, geçmişte işlemediği herhangi bir suçu yapmış gibi hatırlayabilir. Zaten bu konuda yapılan deneylerde pek çok katılımcı geçmişte asla dahil olmadıkları belli suçları kabul etmeye başlamıştır.

3. Buluşmaya Köpekle Gitmek Aşkı Bulmanıza Yardımcı Olacaktır!

İlk buluşmalar her zaman çok kritiktir. Örneğin buluşmaya köpeğinizle beraber giderseniz sonucun başarılı olma ihtimali son derece yüksek. Köpekle beraber hareket eden bir insana yanaşmak insanda bir güven duygusu oluştururmuş. Fransa’da yapılan bir araştırma, köpek sahibi insanlara telefon numarası verme konusunda kadınların ortalama 3 kata daha fazla eğilimli olduğu gerçeğini gösteriyor.


4. En Sevilen Şarkılar Hayatımızın En Önemli Anlarıyla Bağlantılıdır

Yapılan psikolojik araştırmalarda insanların “Hayatımın şarkısı” ya da “En sevdiğim şarkı” şeklinde belirttiği şarkılar ile gerçek yaşamları arasında özel bir bağ olduğu görülüyor. Size en çok dokunan şarkılarla kişisel yaşam hikayeniz arasında mutlaka bir bağ söz konusu. Hayatınıza yön veren bir olay, bir kişi ya da bir an, bu şarkının bir tarafını oluşturuyor. Hemen şimdi en sevdiğiniz şarkıyı düşünün, bunun böyle olduğunu göreceksiniz.

5. Kimi Kişiler Mutlu Olmaktan Kaçarlar

Kulağa çok ilginç gelebilir ancak bu gerçek. Bazı insanlar yaşamlarının belli dönemlerinde mutlu olmaktan huzurlu olmaktan kaçınırlar. Bu psikolojinin altında, mutlu olduğu dönemlerde başa bir şey gelecek kaygısı yer alır. Bu nedenle de doğrudan mutlu anlardan uzak kalmayı tercih ederler. Bu tip insanların genelde mutsuz ve içe dönük olduklarını görürsünüz. Sosyal olmaktan başka insanlarla diyalog halinde olmaktan hastalıklı biçimde korkarlar.

6. Telefon Kaybeden İnsanın Yaşadığı Stres Terör Saldırısındaki Stresle Eşdeğer

Modern çağ insanları için cep telefonu gerçek anlamda bir devrimdir. Özellikle akıllı telefon teknolojilerinin yaygınlaşmasından sonra bu özel cihazlar tam anlamıyla elimiz ayağımız olmaya başladı. Cep telefonuyla yapabileceklerimizin artık bir sınırı yok diyebiliriz. Bu nedenle tüm kişisel bilgilerimizi de içinde barındıran cep telefonlarımızı bir hazine gibi görüyoruz. Onu kaybettiğimiz an yaşadığımız stres, terör saldırısında yaşanabilecek stres düzeyiyle eşit. İşten kovulma korkusu, hastalıklar ya da doğal felaketler, insanın yaşadığı en büyük stres nedenleri olarak görülüyor.

7. Günlük Tutun, Fiziksel Sağlığınızı Koruyun

Özellikle ciddi bir depresyon sürecinin içinden geçen insanların günlük tutması ciddi faydalar getirebilir. Günlük tutmak sadece ruhsal anlamda değil fiziksel anlamda da bizi iyileştirir, güç verir. Örneğin stresle baş etme noktasında günlük tutmanın ciddi bir etkisi vardır. Ayrıca dolaylı yoldan bağışıklık sistemimizin güçlenmesine yardımcı olur. Küçük de olsa mutlu anları bir kağıda not etmek sizi ruhsal ve fiziksel anlamda diri tutacaktır.


8. Yaratıcı Olmanın Yöntemi: İyi Değil Çok Fikir Üretmek

Yaratıcı olmak için pek çok insan seçici davranır. Oysa bu yanlış bir tutumdur. Yaratıcılığın yolu fikir sayısının artmasından geçer. Saatlerce düşünüp iyi bir fikir aramak yerine kötü de olsa onlarca fikri bir kağıda not almanız sizi o en doğru fikre götürecektir. Aklınıza gelen tüm iyi kötü fikirleri ayırt etmeden not edin ve sonra kendinize kısa bir mola verin. Geri döndüğünüzde yazdığınız fikirleri daha sağlıklı şekilde değerlendireceksiniz.

9. Park Yürüyüşleri Sizi Mutlu Eder

Doğayla bütünleşmek kişiyi her zaman rahatlatır ve mutlu eder. Kendinizi iyi hissetmek adına en azından evinizin çevresinde yer alan parklarda basit yürüyüşler yapmak bile size nefes aldıracaktır. Uzmanlar günde 20 dakikalık bir yürüyüşün rutin bir alışkanlığa dönüşmesi gerektiğini savunuyor. Parkta illa ki yürümek istemiyorsanız sadece oturarak da vakit geçirebilirsiniz. Doğayı mikro düzeyde bile hissetmek size enerji verecektir.

10. Arka Fonda Çalışan Müzikler Yaratıcılığınızı Olumsuz Etkiler

Bazı insanlar çalışırken müzik dinlemeye bayılırlar; ancak araştırmalar bunun yaratıcılığı besleyen bir unsur olmadığını tam aksine odaklanmayı engellediğini gösteriyor. Hangi dilde ya da hangi türde müzik dinlerseniz dinleyin yaratıcı olmaktan uzaklaşırsınız. Uzmanlar çalışırken değil de mola anlarında müzik dinlemenin daha faydalı olacağını savunuyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Sen de Düşüncelerini Paylaş!

DMCA.com Protection Status