Kanseri Tetikleyen Virüsler

Pek çok kişi virüslerin yalnızca yaz nezlesine sebebiyet veren ufak canlılar olduğunu düşünür; ancak virüs etki alanı ne yazık ki bunun çok ama çok daha ötesindedir. Hatta bazı virüslerin kansere dahi neden olabileceğini bu noktada önemle vurgulamamız gerekiyor. Kanserle bir bağı olan bir virüs size bulaşsa da hastalığa yakalanma garantiniz yok. Yapılan aşılardan kişinin yaşam şekline kadar bu noktada pek çok değişkenden söz edebiliriz. Kanser yapma potansiyeli olan virüs türlerine daha yakından bakalım.

Hepatit B ve Hepatit C Virüsü

HBV olarak bilinen Hepatit B ya da HCV olarak kısaltılan Hepatit C virüsüne özel bir parantez açmamız gerekiyor. Çünkü her iki virüs de bazı senaryolarda maalesef karaciğer kanserine neden olabiliyor. Başka insanlarla ortak iğneyi kullanmak, korunmasız cinsel ilişkiye girmek ya da  kontamine olan kan naklinin gerçekleşmesi gibi durumlar, felaket sonuçlar yaratabilir. Normalde her iki enfeksiyon türü de ilaçla tedavi edilebiliyor. Belli periyotlarla gerçekleşen ilaç tedavisi sayesinde Hepatit C vücuttan tümüyle atılıyor. Hepatit B’de ise tümüyle tedavi edilmese bile en azından karaciğerle ilgili hasar azaltılır. Bu da kanser riskini bir ölçüde düşürür. Hepatit B olma riski ya da potansiyeli yüksek kişilerin aşı yaptırmasında fayda vardır.

Herpes Virüsü

KSHV virüsü olarak bilinen herpes virüsü, lenfomaya neden olabilecek türde bir virüstür. Ayrıca kaposi sarkomuyla da doğrudan ilişkilidir. Organ naklinde ya da AIDS gibi hastalıklarda bağışıklık sisteminin zayıf olmasından dolayı kansere yakalanma olasılığınız artmaya başlar. Herpes virüsü cinsel yolla bulaşabilen bir virüstür. Prezervatif kullanmak bu noktada etkili bir kalkan oluşturacaktır. Diğer yandan kan ya da tükürük yoluyla da bulaşabilir.

Merkel Hücreli Polyomavirüs

Bu virüs daha çok MCV olarak tanınır. En belirgin özelliği deri üzerinde enfeksiyona neden olmasıdır. Normal koşullarda kansere neden olmaz; ancak kimi insanlarda bu virüsün ender görülen bir cilt kanseri türüne neden olduğu saptanmıştır. Bu tıp dünyasında “Merkel Hücreli Karsinom” olarak tanınır. Dışarı çıktığınız zamanlarda güneş kremi kullanmanız sizi önemli ölçüde koruyacaktır.


HPV

HPV şeklinde kısaltılan bu virüsün tam adı “İnsan Papilloma Virüsü” olarak bilinir. HPV’de 200 civarında virüsün dahil olduğu fakat yaklaşık on tanesinin kanseri tetiklediği bir topluluk olarak düşünülebilir. Vajinal veya cinsel birliktelik esnasında yayılmaya uygundur. Bu virüsün çoğunlukla kendiliğinden etkilerinin kaybolduğu bilinir. Bunar rağmen kimi kişilerde söz konusu iltihapla karşılaşmak mümkündür. HPV enfeksiyonunun ne yazık ki rahim ağzı ya da dil kanserlerine yol açabilme potansiyeli bulunuyor. HPV aşılarını özellikle de 20’li yaşlardan sonra erkeklerin ve kadınların mutlaka yaptırmaları gerekir. Erkeklerin biraz daha genç yaşlarda yaptırmaları tavsiye edilir.

Bağışıklık Yetmezliği Virüsü (HIV)

HIV adı verilen virüs çoğunlukla cinsel yolla ya da enfekte olan iğnelerden dolayı bulaşır. Diğer yandan HIV hastası olan bir anne bebeğine emzirme sürecinde bulaştırabilir. Hatta doğmamış bir bebeğin dahi yakalanma riski vardır. Bilindiği üzere HIV hastalarının bağışıklık sistemi zayıflar. Kaposi Sarkomu, lenfoma ve rahim ağzı kanseri gibi türler için risktir. HIV’in yayılmasını engelleme noktasında cinsel ilişki esnasında prezervatif kullanmanızda yarar vardır. HIV, tedavi sayesinde kontrol altına alınabilir.

T-Hücreli Lenfotopik Virüsü

Bu virüs HTLV-1 olarak da tanınır. HTLV-1 virüsü T hücrelerine bulaşır. Bu hücreler bir çeşit akyuvar olarak bilinir. Lösemiye ve lenfomaya sebep olur. Doğumda ya da emzirmede, ortak iğne kullanımlarında, organ naklinde ya da korunmasız cinsel ilişkide bulaşabilir. Erişkin T hücreli lösemi, virüs bulaşan kişilerde %2-4 arasında görülür. Belirtiler bu noktada kişiden kişiye farklılıklar içerir. Şu anda HTLV-1’in kesin olarak bilinen bir tedavisi söz konusu değildir. Bu nedenle hastalık ömür boyu taşınır. Düzenli kontroller kanser riskini ciddi anlamda azaltır. Eğer enfekte olmuşsanız çocuğunuzu emzirmemelisiniz.


Epstein Barr Virüsü

Bu virüs ise EBV olarak tanınan bir virüs türüdür. Olukça sık görülür. Genelde belirtileri çok baskın olmadığı için fark edilmez ve pek çok insan virüsü kaptığından habersizdir. Bazı durumlarda kanserlerin EBV ile ilişkili olduğu bilinir. Özellikle üst yutak kabseri, lenfoma, yumuşak doku kanseri gibi türleri altı çizilmelidir. Şu anda EBV’nin bilinen herhangi bir aşısı yoktur. EBV bulaşan kişiler ile öpüşmemeli ve kişisel eşyalarınızı paylaşmamalısınız.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

  1. Körler neden kanser olmaz?
  2. Kanseri Tetikleyen 15 Tehlikeli Unsur
  3. Sağlığımızı Tehdit eden Mavi Işık Nedir?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Sen de Düşüncelerini Paylaş!

DMCA.com Protection Status