Ağladığımız Esnada Vücutta Neler Oluyor?

Ağlamak, henüz tam olarak açıklanabilen bir süreç değildir; ancak ağlamanın sözsüz bir iletişim biçimi olduğuna dair güçlü kanıtlar söz konusu. Ağladığımızda esasen vermeye çalıştığımız pek çok mesaj olabilir. Duygusal düzeyde olduğumuzu etrafımıza göstermek adına ağlamaya ihtiyaç duyabiliyoruz. Bu şekilde dolaylı yoldan da olsa çaresiz durumda olduğumuzu yansıtıp yardım talebinde bulunabiliyoruz.

Üzüntü ya da mutlulukla beraber hislerimizin yoğun biçimde dışa vurduğu bir süreç olan ağlamak, esasen sosyal ilişkilerimizin güçlenmesini sağlıyor. Ağlama esnasında başka insanlarla kurduğumuz bağ, çok daha güçlü olabiliyor. Bu işin ruhsal ve sosyal boyutu, peki fiziksel anlamda ağlarken vücudumuzda neler olup bittiğini hiç düşündünüz mü?

Burundaki Değişim

Ağladığımız esnada çoğumuzun bildiği gibi burnumuzda akma başlar. Bunun nedeni duygusal tepkilerin lakrimal bezlerini harekete geçirmesidir.

Gözyaşları aslında burna açılmakta olan gözyaşı kanalları üzerinden süzülür. Bu alanda mukozayla beraber karıştığı için burun akıntımız oluşur. Gözyaşları daha çok arttığında artık bu durumu kontrol etmek neredeyse olanaksız hale gelir. Gözyaşları yanaklarımızı ıslatmaya başlar.

Nefes

Diğer yandan ağlama esnasında nefes alışverişlerimizde de ciddi değişimler yaşanır. Ağlama sırasında nefes kesik kesik olarak betimlenen bir biçime girer. Hıçkırıklarla beraber derin şekilde nefes alma uğraşı kesintiye uğrar ve nefesler kısalmaya başlar. Nefes alırken bazı kaslar daralıp aşağıya doğru hareket eder. Bu özellikle diyafram bölgesi için geçerlidir. Karın nefesinin alınması adına vücudun her şeyden önce rahat olması gerekir.

Stresli dönemlerde vücut daha fazla göğüs solunumuna yönelir. Ağlamak, nefesin ritmini bozabilir ya da düzensiz hale getirebilir. Adeta boğulur gibi ağlayan insanlara derin nefes almaları önerilir. Ağlayan insanların çevresinde yer alan kişilerin bu konuda dikkatli ve yönlendirici olmaları gerekir. Ağlama esnasında kalp atış hızını ve kan basıncını bir düzeyde düşürür.

Boğazda Yumru Hissi

Ağlamayı bastırdığınız durumlar, halk arasında boğaz düğümlenmesi olarak bilinir. Hatta bu durum genelde, “Boğazımda bir yumru var” şeklinde ifade edilir. Sempatik sinir sistemleri bu hissin oluşmasına yol açar. Teknik olarak bu his, “Globus Hissi” olarak belirtilir. Bu durumun genel anlamda zararsız ve geçici olduğunu vurgulayalım.


Çok üzülmüş olduğunuzda ve ağladığınızda boğazınıza takılan o yumrunun kesinlikle sinir sistemiyle bir ilgisi bulunur. Sempatik sinir sistemleri dışında otonom sinir sistemi devreye giriyor ve vücutta farklı tepkilerin doğmasına zemin hazırlıyor. Sistem, “Kaç ya da Kalarak Savaş” adı verilen durum karşısındaki tepkinizi ölçüyor.

Vücutta oksijenin artışı sağlanarak öfkeye ya da korkuya bir biçimde cevap veriliyor. Bu durum pek çok hayvanda da bu şekilde işliyor. Boğazınız ağladığınız esnada normalden çok daha fazla şekilde açılıyor. Bu da daha çok havanın içeri dahil edilmesi manasına geliyor. Globus hissini, gırtlakta oluşan sabit kütle hissi olarak da ifade edebiliriz. Kişi boğazında adeta yabancı bir madde varmış gibi hissedebilir. Oysa bunun dengeleyici bir savunma mekanizması olduğunu unutmamak gerekiyor. Siz sakinleşmeye başladığınızda her şeyin yavaş yavaş normal akışına dönmeye başladığını göreceksiniz.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

  1. Magnezyumun Beynimize Etkisi
  2. Apandisit Nedir? Ne İşe Yarar?
  3. Dışarıda Çok Fazla Yemek Yiyenleri Bekleyen Tehlike
  4. Vitamin Eksikliği Nedir, Hangi Vitamin Eksikliği Hangi Belirtileri Verir?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Sen de Düşüncelerini Paylaş!

DMCA.com Protection Status