Apandisit Nedir? Ne İşe Yarar?
Vücudumuz, her bölgesiyle kusursuz şekilde işleyen müthiş bir sisteme sahiptir. Bu sistemi oluşturan tüm organların çalışma prensipleri hayranlık duygusu uyandırır. Apandisitin ne işe yaradığına daha yakından baktığımızda da yine böyle bir duyguya sahip olabilirsiniz. Apandis bölgesi diğer organlara kıyasla çok daha gizemlidir ve işlevleri pek çok kişi tarafından bilinmez.
Hatırlanacağı üzere yakın zaman öncesine kadar apandisin evrim süreci esnasında işlevini tamamladığı iddia edilmişti. Fakat son dönemde yapılan bazı bilimsel araştırmalar, bu organın işlevlerine dair yeni bulguları ortaya çıkarmıştır. Yıllarca apandisin esasen körelmiş ve işlevini yitirmiş bir organ olduğuna dair yerleşik bir algı söz konusuydu. Hatta kuyruk sokumu ve bademcikler de benzer kategori içinde değerlendiriliyordu.
Apandis Körelmiş Bir Organ mı?
Körelmiş bir organ olarak görülmesine rağmen başka rahatsızlıklara dair ameliyatlarda dahi apandisin alındığına tanıklık etmişizdir. İltihaplanma ve başka rahatsızlıklara yol açma olasılığından dolayı böyle bir yola gidilir. Bu yüzyıl içinde apandisin artık körelmiş bir organ olduğuna dair güçlü bir inanış söz konusu olsa da kimi bilim insanları, apandisin vücuttaki yararlı bakterilerin deposu olduğunu öne sürmüştür. Vücutta yaşayan yararlı bakteriler tümüyle yok olursa, sağlığımız açısından bu bölgede yaşamakta olan bakteriler yeniden çoğalır. Sağlığımız adına ihtiyacımız ola denge bu şekilde kurulmuş olur. Bu durum, özellikle herhangi bir sorunu bulunmadığı halde apandisini aldıran kişiler için bir tehdit unsuru oluşturabilir.
Apandis, vücudun sağ bölümünde konumlanır ve ortalama 10 cm uzunluğundadır. Çocuklarda daha uzun olsa da yaşlandıkça kapanmaya ve kısalmaya başlar. İnce bir kese formunda olan apandisit, kalın bağırsağa bağlı durumdadır. Dolayısıyla sindirim sisteminin de bir parçası olarak düşünülebilir. Apandisitin vücuda doğrudan zarar verdiğine dair kesin bir kanıt yoktur. Yine de bağışıklık sistemiyle yakın bir ilişkisi olduğu tahmin edilmektedir. Apandisit konusunda pek çok bilgi, tahmin ve öngörülere bağlı olarak yürütülmektedir.
Apandisit rahatsızlığını engellemenin de bilinen bir yolu yoktur. Apandisit; crohn, kabızlık, idrar enfeksiyonu gibi rahatsızlıklarla benzer şikayetler barındırır. Apandistin şişkinlik düzeyini kontrol etmek amacıyla ultrason taramalarından yararlanılabilir. Daha sonraki süreçler için laparoskopi önerilebilir. Kimi durumlarda iltihap ya da patlama risklerine karşı hiçbir sorun yokken de apandis alınabiliyor.
Apandisitin belirtileri arasında karnın orta sağ kısmında oluşan ağrılar başı çeker. Çok geçmeden bu ağrı, apandisitin olduğu kısımda sabitlenmeye başlar ve daha da şiddetlenir. Bölgeye basınç uygulamanız durumunda ağrı daha da artabilir. Apandisitin giriş kısmı bir nedenden dolayı tıkanmışsa, bu ağrı ortaya çıkar. Bakteriler, kese çeperine bir basınç uygular ve söz konusu ağrı ortaya çıkar.
Apandisin Görevleri
Kesin olmasa da apandisin görevleri şu biçimde aktarılır:
- Lenfosit üretimine katkı sağlar.
- Lenfosit dokuları konusunda depo işlevi görür.
- Kan hücrelerini yabancı maddelerden korur.
- Akyuvarların doğru yere ulaşması adına bir molekül üretir.
- Fetüs gelişimine endokrin hücreleri sayesinde yardımcı olur.
- Zararlı maddelerin filtrelenmesini sağlar. Bir anlamda yetişkinlik döneminde bağışıklık sistemi mantığıyla çalışır.
- Antijen üretimine doğrudan katkı sağlar.
Karnınızın sağ bölümünde şiddetli bir ağrı varsa vakit geçirmeden mutlaka bir doktora başvurmalısınız.