Su elbette sadece biz insanlar için değil, pek çok canlı türü için hayati düzeyde bir öneme sahip. Belki bu konuda tam anlamıyla bir bilince sahip değiliz; ancak çoğumuz günlük olarak tüketmek zorunda olduğumuz su miktarının epey gerisindeyiz. Yeterli düzeyde su tüketmemek kısa ya da uzun vadede vücudumuzda çeşitli problemlere neden olabiliyor. Bu nedenle vücudun su ihtiyacını kontrol etmek oldukça mühim bir konu. İşte düşük düzeyde su tükettiğimiz zaman ortaya çıkabilecek muhtemel belirtiler:
Yorgunluk Hissi:
Su bilindiği üzere vücudun en önemli direnç ve enerji kaynağı olarak kabul görür. Susuzluğa maruz kaldığında enzimatik aktiviteler yorgunluk ya da halsizliğe neden olur.
Astım ve Alerjik Durumlar:
Vücut dehidratasyonla karşılaştığında hava yollarını daraltmak zorunda kalır. Susuzluğunuzu henüz hissedemeden histamin salgı düzeyini artırmaya başlıyor.
Yüksek Kan Basıncı:
Vücut ideal olarak su ihtiyacını temin ettiğinde %90’lık bölümü suyla kaplı haldedir. Susuz dönemlerde kan kalınlaşmak durumunda kalır. Akış sırasında direnç, artar ve bu durum kan basıncının ne yazık ki artmasına alan yaratır.
Cilt Sorunları:
Deri aracılığı ile toksinlerin atılması sekteye uğradığında cilt problemleri baş göstermeye başlar. Bu da dermatitten kırışıklıklara dek pek çok sorunun ortaya çıkması demek.
Kolestrol:
Yeterli düzeyde su tüketilmediğinde ortaya çıkan bir diğer tehlike de yüksek kolesteroldür. Vücut uzun süre susuz kalınca kolesterol düzeyini yükseltmek adına hücreden daha çok su kaybının önüne geçmeye çabalar.
Sindirim Problemleri:
Kalsiyum ya da magnezyumdan yoksun kalan vücutta gastrit, reflü gibi doğrudan sindirimle alakalı problemler ortaya çıkabilir.
Kabızlık:
Düşük su tüketiminde en sık karşılaşılan rahatsızlıklardan biri de kabızlıktır. Yeterli düzeyde su alınamadığında atık besinler kalın bağırsakta epey yavaş ilerler. Bu durum da kabızlığa yol açar.
Eklem Ağrıları:
Eklemlerde bilindiği üzere sudan meydana gelen kartilaj yastıkçıları bulunur. Vücut su alamadığında kartilaj güçsüz bir hale gelir. Eklemlerin tamir olma süreci uzar, bu da rutin Ekrem ağrılarına neden olur.
Kilo Alma:
Vücut etkili bir biçimde toksinleri eleyemez ve bu durumda yağ hücrelerinin içinde muhafaza eder. Su, toksinlerin sorunsuz şekilde atılmasına yardımcı olur. Vücut yeterli düzeyde su alamazsa yağ hücrelerini serbest bırakma olasılığı zayıflar.
Zamansız Yaşlanma:
Vakitsiz şekilde yaşlanma, kendini en çok deride ele verir. Vücut rutin olarak daima susuz kalıyorsa, deri kırışıklıkları çok erken yaşlarda başlar ve diğer yaşlılık belirtileri akabinde ortaya çıkar.
Görüldüğü üzere su, vücudumuz adına hayati derecede kıymetlidir. Günde ortalama 7-8 bardak civarında su tüketmeyi asla ihmal etmeyin.