İstanbul’un şu meşhur yedi tepesini aramızda duymayan yoktur. Şarkılara şiirlere ve hatta filmlere konu olmuş 7 tepenin nerelerde olduğunu hiç merak ettiniz mi? İstanbul’un yedi tepesiyle ilgili çok sayıda rivayet dolaşsa da en yaygın olanı Roma imparatoru Konstantin ile ilgilidir. Efsaneye göre Konstantin bu özel şehri güneş, ay ve beş gezegen düşüncesi üzerine kurmuştur.
Buna göre önce Roma’da, sonra Bizans ve Osmanlı’da şehrin en önemli, en kudretli yapıları tam olarak bu tepelere konuşlanmış. Bu tepelerin hangileri olduğu sorulduğunda genelde insanlar ilk olarak Çamlıca Tepesi cevabı veriyor. Oysa Çamlıca Tepesi bu yedi tepe arasında yer almıyor. İstanbul’un gerçek yedi tepesine gelin birlikte göz atalım.
1.Sarayburnu
2.Çemberlitaş Tepesi
3.Beyazıt Tepesi
4.Fatih Tepesi
5.Yavuz Selim Tepesi
6.Edirnekapı Tepesi
7.Kocamustafa Paşa Tepesi
1. Sarayburnu
Sarayburnu Tepesi tam olarak Topkapı Sarayı’nın etrafını ifade ediyor. Sarayburnu konum olarak tarihi yarımada bölgesinde başlar. Denizden yüksekliği yaklaşık 40 metre civarındadır. Bazı kaynaklarda Topkapı Kalesi olarak da adlandırılan Sarayburnu, Kadırga Limanı’na dek uzanmaktadır. 15. Yüzyılda yapılan Topkapı Sarayı, Sarayburnu’nun en önemli noktasıdır. Sarayburnu Tepesi’ne geldiğinizde elbette öncelikli olarak Topkapı Sarayı’nı ziyaret etmenizi öneririz. Daha sonra rotanıza İbrahim Paşa Sarayı, Aya İrini, Çağaloğlu Hamamı, Ayasofya, Alman Çeşmesi gibi ayrıcalıklı mekanları ekleyebilirsiniz. Bölgede yer alan Aya İrini, Osmanlı’nın ilk müzesi olarak biliniyor. Ayrıca burada bir dönem kilise olmasına rağmen camiye dönüştürülmüş tarihi mekanlarla da karşılaşabilirsiniz.
2. Çemberlitaş Tepesi
Çemberlitaş Meydanı olarak bilinen bölge, şehrin en büyük ikinci tepesi olarak biliniyor. Çemberlitaş Sütunu’nun tam olarak bu alanda yükseldiğini ifade edebiliriz. Yüksekliği 50 metre civarında olan tepede çok sayıda anıt-eser yer alıyor.Burada yer alan Nuruosmaniye Camii, barok mimariden izler taşıması bakımından büyük ilgi görüyor. Öte yandan dünyanın en eski kapalı çarşılarından biri olarak kabul edilen Kapalıçarşı da bu bölgenin içinde bulunuyor. Çinili Han, Çemberlitaş Hamamı ve Firüzağa Camii de bölgede gezebileceğiniz diğer mekânlar arasında bulunuyor. Buraya geldiğinizde bölgenin adeta sembolü olan Çemberlitaş Sütunu, görkemiyle ziyaretçileri adeta büyülüyor. Son olarak 5. yüzyılda Bizans’ın su depolama alanlarından biri olan Şerefiye Sarnıcı’nı da eklemeyi ihmal etmeyelim.
3. Beyazıt Tepesi
Geldik İstanbul’un üçüncü tepesine: Beyazıt Tepesi. Beyazıt Tepesi’nden deniz seviyesinden ortalama 55-60 metre uzaklıktadır. Pek çok noktadan göründüğü için İstanbul’un en bariz tepelerinden biri olarak gösterilebilir. Efsane Süleymaniye Camii bu tepenin içinde yer alır. Bilindiği üzere bu eser, Mimar Sinan’ın en önemli eserlerinden biri olarak kabul görür. Bu nedenle tepe bazı kaynaklarda Beyazıt Tepesi değil de Süleymaniye Tepesi olarak da geçer. Beyazıt Tepesi’ne geldiğinizde görmeniz gereken ilk yer tartışmasız Süleymaniye Camii’dir. Hemen akabinde Beyazıt Kulesi’ne tanıklık edebilirsiniz. Burası bir tür yangın gözetleme kulesi olarak inşa edilmiştir. Kule şu anda İstanbul Üniversitesi’nin içinde bulunuyor.
4. Fatih Tepesi
Şehrin en yüksek noktası olduğu içi gerek Bizans gerekse de Osmanlı döneminin en önemli eserlerine ve anıtlarına ev sahipliği yapmasına neden olmuştur. Bu tepede diğer tepelerde olduğu gibi herhangi bir odak noktadan söz etmemiz zor. Bizans zamanında tepede yer alan Havariyun Kilisesi, ciddi bir tahribata uğradı. Fatih, zafer sonrasında burada Fatih Camii adında yeni bir cami inşa ettirdi. Bu caminin yapımı toplamda 4 sene sürdü. Anlatılanlara göre Fatih bu caminin Ayasofya’dan bile güzel olmasını arzulamıştır. Fatih Sultan Mehmet’in türbesini görmek isteyenler keza aynı şekilde bu tepeye gelmek durumunda. Sahn-ı Seman Medresesi, Eski İmaret Camii, Molla Zeyrek Camii, Fatih Tepesi’nin gezip görmeye değer diğer önemli mekanları arasında gösterilebilir.
5. Yavuz Selim Tepesi
Yavuz Sultan Tepesi Çarşamba semtinde bulunuyor ve tam olarak Haliç’e bakıyor. Dik bir yamaca konuşlanan tepenin en önemli mekanı Yavuz Sultan Camii. Yavuz Selim Tepesi yaklaşık olarak 75 metre yüksekliğe sahiptir. Yavuz Sultan Selim’in türbesi de aynı şekilde burada yer alıyor. Yavuz Selim Camii harika bir cami olmasına rağmen hak ettiği değeri görmeyen camiler arasında gösterilebilir. Caminin hemen yan tarafında Aspar Sarnıcı’nı ziyaret edebilirsiniz. Tam karşıda yer alan Sultan Sarnıcı bugün ne yazık ki düğün organizasyonları için kullanılıyor. Çarşamba pazarı ve Fethiye Camii ile birlikte buradaki gezinizi noktalayabilirsiniz. Fethiye Camii, kiliseden camiye dönüştürülmüş yapılar arasında bulunuyor.
6. Edirnekapı Tepesi
Ayvansaray ve Edirnekapı isimli mahallelerin üstüne konuşlanan Edirnekapı Tepesi, İstanbul’un 6. tepesi olarak geçiyor. İstanbul’un batı yakasındaki surları taşıyan Edirnekapı Tepesi, geçmiş dönemlerde maruluyla meşhurmuş. Merkeze uzaklığından dolayı bu bölgede çok sayıda fabrika inşa edilmiştir. Mihrimah Sultan Camii ile Tekfur Sarayı bölgenin öne çıkan mekanları arasında gösterilebilir. Surun dışında kalan ve tahribata uğramayan Khora, bugün Kariye Müzesi ismiyle hizmet veriyor. Edirnekapı Tepesi’ne uğradığınızda kendine has mimarisiyle dikkat çeken bu özel mekanı da es geçmemelisiniz.
7. Kocamustafa Paşa Tepesi
Ve geldik İstanbul’un yedinci ve son tepesi olan Kocamustafa Paşa Tepesi’ne. Bu tepe, Aksaray ve sahile dek uzanan bölgeyi kapsar. Yükselti alanlarıyla tam anlamıyla bir üçgeni anımsatan tepe, 5. yüzyılda Arkadius sütunu vesilesiyle işaretlenmiştir. Haseki Külliyesi, Bayrampaşa Mescidi, Osmanlı’nın tepeye yaptığı katkılar arasındadır.