Az Yemek, Uzun ve Sağlıklı Yaşamın Formülü
Yapılan bilimsel araştırmalar gösteriyor ki kalori düzeyini düzenli olarak düşürmek insan sağlığına çok önemli bir katkı sunuyor. Tıp dünyasındaki yeni gelişmelerden sonra yaşlanmaya dair önemli adımlar atıldı.
Bu durum yaşlanma odaklı hastalıkların önüne geçmek açısından da önemli. En basit örnekle Amerika’da bundan 40 sene öncesiyle bugünü kıyasladığımız zaman 50-65 yaş aralığındaki insanların kronik hastalıklara sahip olma eğiliminin o dönem çok daha yüksek olduğunu ifade edebiliriz.
Bugün Amerika’da söz konusu yaşlarda olan her 100 insandan 16 tanesi kronik bir hastalığa sahip. Geçmişe göre gelinen nokta daha umut verici. Bu yüzdenin yakın gelecekte daha da düşmesi adına çeşitli çalışmalar ve araştırmalar yapılıyor.
Çözüm Kalori Sınırlandırması mı?
Yapılan bilimsel çalışmaların odak noktasında genelde insan ömrünü uzatmak ve yaşlılığın etkilerini yok etmek yatıyor. Yine Amerika’da yapılan bir araştırmada porsiyon boyutlarını küçültmenin yaşlanma karşısında alınabilecek en basit önlem olduğuna vurgu yapıldı. Kaloriyi sınırlama üzerine kurulu olan bu anlayış, kademeli olarak kaloriyi azaltmak ve bu alışkanlığı kalıcı duruma getirmeyi amaçlıyor. Gündelik besin miktarlarında gerçekleşen azalmaların insan ömrüne olumlu bir katkı yaptığı düşünülüyor. Bu konuda özellikle başta Amerika olmak üzere pek çok ülkede araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmalarda çoğunlukla fare, maymun ya da solucan gibi hayvanlardan faydalanılmıştır.
Kalori sınırlamasının yaşlılık ile bağını daha yakından görmek için Rhesus maymunları kullanıldı. 200 maymun üzerinde bu konuda uzun soluklu bir çalışma yapıldı. Belli maymunlara diğerlerine kıyasla görece daha az besin verildi. Az besine rağmen maymunlarda açlık ibaresi görülmedi. 16 yaşındayken kalori sınırlaması diyetine başlatılan bir maymun, kendi türünün ortalama yaş ömrünü tam 20 sene geçmeyi başarmıştır. Böylece kendi türünün en yaşlısı haline gelmiştir. Tabi bu arada kalori sınırlandırması uygulaması yapılan tüm maymunlarda yaşlanmaya dair benzer sonuçlar elde edilmiştir.
Önce Maymunlar Üzerinde Denendi
Beslenmeleri standart şekilde devam eden maymunlarda ise zaman içinde pek çok hastalık çıkmaya başlamıştır. Yaşlanma odaklı hastalıklar bu grupta %36 civarında seyrederken kalori sınırlandırması yapılan maymunlarda sadece %13’te kalmıştır. Sonuç itibariyle az tüketmek maymunlar üzerinde oldukça başarılı sonuçlar vermişti. Tabi kalori konusunda sınırlandırmalar yapmak insanlar için maymunlar gibi kolay olamayabilir. Tabi bu noktada genetik faktörler de es geçilmemelidir. Aynı kalori sınırlandırması uygulamasına geçen iki ayrı kişi, benzer sonuçlar elde edemeyebilir. Burada besinler bire bir aynı bile olsa sonuçlar belli açılardan birbirinden ayrılabilir. Bu noktada asıl önemli olan kalori sınırlandırma çalışması yaparken herkese özel ve ayrı bir çalışmanın yapılabilmesi. Yeme alışkanlıkları, vücudun şekeri yakma biçimi ya da depolama şekli bu noktada etkili olacaktır.
İlk Kez İnsanlar Üzerinde Denendi
Boston’da yer alan Tufts Üniversitesi de bu konuda benzer bir çalışmaya imza attı. Diyet uzmanı Susan Roberts çalışmaya öncülük etti. Buna göre 210’dan fazla kadın ve erkek iki ayrı gruba ayrıldı. Birinci grubun yemekleri sınırlandırıldı, diğer gruba ise iki sene boyunca standart besinleri verildi. Her iki grup da alt ayda bir düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçirildi.
İki yılın sonunda kalori sınırlandırmasının yaşlılık odaklı hastalıkları önemli ölçüde geciktirdiği ortaya çıktı. Diğer gruptaki bireylerde ise kolesterol artışı görülmüş ve aynı zamanda insülin direncinde artış gözlemlenmiştir. Kalori sınırlandırılması yapılan kişilerde tümör oluşumlarına neden olabilecek moleküller önemli ölçüde azaltılmıştır.
Net Konuşmak İçin Erken
Bugüne dek yapılan araştırmalar bu teoriyi önemli ölçüde desteklese de uzmanlar yaşlılık ve beslenme alışkanlıkları arasındaki bağı daha net şekilde ortaya koymak adına daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söylüyor. Biyoloji karmaşık bir alan ve doğal olarak bu tip sorular hemen yanıt bulamayabiliyor. Kalori sınırlandırması yapmanın bir zararı olduğu düşünülmüyor. Şu ana dek ortaya konan tek handikabı kemik yoğunluğunda azalma riski. Bu durum da genelde kalsiyum tabletleri sayesinde çözülebiliyor. Tıp dünyasında bu konuya dair heyecan verici gelişmeleri önümüzdeki dönemde bekleyip göreceğiz.
Kaynak : BBC